25 Eylül 2007 Salı

Kudüs.


Eski Şehir’de bir çatıda
Çamaşırlar asılı öğle sonrası güneşinin ışığında:
Düşmanım olan bir kadının beyaz örtüsü,
Düşmanım olan bir adamın havlusu,
Alın terini sildiği.

Eski Şehir’in semasında,
Bir uçurtma.
İpin diğer ucunda,
Bir çocuk
Surlar yüzünden
Göremediğim.

O kadar çok bayrak koyduk ki,
O kadar çok bayrak koydular ki
Mutlu olduklarını düşünmemiz için,
Mutlu olduğumuzu düşünmeleri için.

Yehuda Amihay


çeviren:Levent Sevi.

9 yeni hayat karamelası.:

Adsız dedi ki...

bişey sorabilir miyim?(cevap vermemek serbest)Yehuda Amihay ın oğlak yayınlarından çıkmış bi çevirisini buldum.ama türkçe çevirilerini tavsiye etmez misiniz merak ettim,türkçem ingilizcemden daha iyi de:).
(bu şiir şu anda bende wallpaper.ben onu, akşamsüstü güneşinin ışığına yakıştırdım.)

Sevi. dedi ki...

:) tavsiye etmez olur muyum, roni margilues ve rahmetli hulusi özoklav muhteşem çevirmişler amihay'ın şiirlerini.. öyle ki, şiir'in başka bir dile "çevrilemeyen" bir edebiyat türü olduğuna dair olan inancımı yıkabilecek kadar iyi bir derleme yapmışlar. yehuda amihay'ın şiirine verdiği ruhu, roni margulies türkçe'de tekrar yaratmış, onu apayrı bir kimliğe sokmuş diyebilirim. o kitap dışında, roni margulies'in kendi şiirlerini de-haddime düşmeyerek-şiddetle tavsiye ederim.

Sevi. dedi ki...

BU YÜZYILIN ORTALARINDA

Bu yüzyılın ortalarında birbirimize döndük
Yüzlerimizin yarısı ve dolu gözlerle
Eski Mısır'dan bir sahne gibi
Bir an, öylece.

Saçlarını okşadım
Geldiğin yöne doğru,
Çağırdık birbirimizi,
Bilinmez kentlerin adını söyler gibi
Yol boyunca
Kimsenin uğramadığı kentler.

Şarap gibi
İnsanları içiyor dünya, ve sevilerini,
Unutmak için.
Unutamıyor
Ve Filistin tepelerinin etekleri gibi
Huzur bulamayacağız hiçbir zaman.

Bu yüzyılın ortalarında birbirimize döndük,
Beni bekleyen vücudunu gördüm gölgelerin arasında
Daha o zaman sıkılıyordu sırtımda
Uzun bir yolculuğun deri kayışları.
Ölümlü kalçalarına övgüler düzdüm,
Geçici yüzümü övdün sense,
Saçlarını okşadım gideceğin yöne doğru,
Sonunun peygamberi derine dokundum
Uykusuz ellerine dokundum
Belki bir gün şarkılar söyleyecek dudaklarına dokundum.

Çölün tozları kapladı
Üzerinde yemeye zamanımız olmayan masayı,
Fakat parmağımla
Adının harflerini yazabildim tozlara.




Yehuda AMICHAI

Çeviren : Roni MARGULIES

Adsız dedi ki...

neden sizin blogunuz ve zahmet edip(çok teşekkür ederim)şimdi buraya eklediğiniz bu şiir benim içimde çoktaan açtığım yaraları kanatıyo?..

ben size o soruyu sorduktan hemen sonra "Kudüs"ün bi başka çevirisine rastladım ve sizin çevirinizi bin kere tercih ettim.ne yapıcaz bu konuda?:)
(çeviri kime ait bilmiyorum(zaman gazetesinde şairin ölüm haberi verilirken eklenmiş bu şiir),kitap henüz elime geçmedi.ayrıca diğer tavsiye için de teşekkür ederim.)

Adsız dedi ki...

o çeviriyi yolluyorum:

Kudüs (Yeruşalayim)

Eski Şehir'de bir çatı üstünde,

Gecikmiş öğle sonrası güneşinde,

Düşmanım olan bir kadının beyaz örtüsü,

Düşmanım olan bir adamın havlusu,

Alnındaki terlerini sildiği.


Eski Şehir'in semasında,

Bir uçurtma.

İpin diğer ucunda;

Bir çocuk var ama,

Göremiyorum

Duvar arkasında.

Biz bir sürü bayrak koyduk,

Onlar bir sürü bayrak koydular.

Biz mutlu olduklarını sanalım diye,

Onlar mutlu olduğumuzu sansınlar diye...

Adsız dedi ki...

Ayrıca ben hala öykü bekliyorum sizden,bilmem farkında mısınız??

Sevi. dedi ki...

evet, ben de rastladım o çeviriye internette. ama hakkında herhangi bir yorum yapamayacağım üstünde, lakin çevirmesi o kadar da zor bir şiir değil, amihay'ı bilmek, anlamak gerekmiyor, en azından diğer şiirlerine nazaran. benimkisinin o çeviriden, daha iyi bir çeviri olduğunu düşündüğünüz için teşekkür ederim. belki daha doğru kelimeleri seçmişimdir. fakat amihay'ın başka bir şiiri olsaydı söz konusu olan, o zaman ne yapardım, nasıl tekrar yazardım bilmiyorum.

öykü konusuna gelince, bu siteye koymayı-en azından şu aralar-pek düşünmediğim birkaç öyküm daha var, profildeki mailimden bana ulaşırsanız, size büyük bir zevkle yollayabilirim.

Adsız dedi ki...

çok teşekkür ederim,ama vaktinizi almak istemem.
Hem ne kadar incesiniz;"büyük bir zevkle" demişsiniz ama yine de vakit ayırmanızı istemedim işte.
artık pek zamanım olmuyor ama yine de uğrarım,bir öykü karşılarsa sevinirim,belki okuduğumu da belli ederim.
şimdi size;sınırsız hayal gücü,ilham perisi,ne lazımsa ondan diliyorum..:)
ve tekrar teşekkür ederim.

elifbiradlı dedi ki...

kudüs şiirini ilk okuduğumda gerçekten çok beğenmştim ve bende blog uma koymayı düşündüm ve koydum...kendi blogumada beklerim:) ellerinze sağlık güzel bir sayfa