bakıyorum penceresinden
gün be gün benimsediğim,
otobüs hızlandıkça
bir çizgi diziye dönüşen
kaldırımlara.
Bir ağacın yapraklarından
süzülüp yere düşen
yağmur damlalarını, hiçbir zaman
tutmayı beceremedim;
saatlerce, sadece yağmurun yağdığı
kış akşamlarından arda kalan
boş ve ıslak kaldırımlardan
bir cambaz gibi geçerken.
Güneşin batışını fark ettirmeyen
mevsim, unutabilmemi sağlıyor
nereden geldiğimi,
Bat-yam’ın sıcak güneşini.
Yağmuru özlediğimi anımsıyorum,
klimalı bir otobüste, sahte bir insan gibi
okula varmayı ve yine aynı otobüste
eve dönmeyi bekleyen bir adamken.
Şimdi bu soğuk ve ter kokan otobüste
eski günlerimi unuturken,
şu anı, o sıcak ülkede
düşlediğim zamanları
pencerenin camına düşüyor bir damla
buğudan gözükmüyor dışarısı,
dokunamıyorum yine,
ama biliyorum orada olduklarını.
Levent Sevi 15 Ekim 2007 Şişli.